BİR KÜLTÜR DİYARI: MİDYAT

En sevdiğim şehirlerden biri olan Midyat her gittiğimde beni aynı şekilde etkilemeyi başarıyor.

Dinler ve diller şehri Midyat'ta ezan sesleri ve çan seslerini işitebilirsiniz. Türklerin, Kürtlerin, Ezidilerin, Arapların, Süryanilerin bir arada kardeşçe yaşadığı Midyat adeta bir kültür diyarıdır.

İçinde taş evler, konaklar, hanlar, kiliseler barındıran kent, mimarisiyle göz kamaştırıyor.

Süryanilerin en önemli ibadet merkezlerinden olan ''Mor Gabriel Manastırı'' Midyat'ın 23 km güneydoğusunda yer alır. Süryanilerin hac ibadeti olarak geldikleri manastırın tarihi çok eskilere dayanıyor. Manastırın temelleri Savurlu Mor Smuel ile Kartminli Mor Şemun taradından 397 yılında atılmıştır. Mor Gabriel ismi 7. yy'da yaşamış ve azizlik mertebesine yükselmiş, yönetimi ile manastırın gelişimine büyük katkılar sağlayan Mor Gabriel'den gelmektedir.

Manastır kendi içinde kısımlardan oluşuyor. Bunlardan biri de azizler evi adı verilen mezar odası. Azizler sandalye üzerinde oturur biçimde betonların içerisine gömülüyorlar. Oda da 15 beton var fakat içinde binlerce aziz gömülü olduğu söyleniyor.

Yerdeki mezarlar Mor Gabriel ve Mor Smuel'e ait. Mor Gabriel mezarının yerde olmasını kendisi istemiş.

Mor Gabriel Manastırı eğitime devam ediyor. Süryani öğrenciler eğitim görüyorlar. Ölecek olan azizler için boş mezarlar hazırlanmış  durumda. 

Bir de bölgede oldukça meşhur olan Süryanilerin yapmış olduğu şarapları denemenizi tavsiye ederim. 








Midyat çarşıda birbirinden güzel bakır ve gümüş dükkanlarına rastlamak mümkün. Midyat'a gidip kendinize hatıra ya da sevdiklerinize hediye almak isterseniz sizlere kehribar tesbihler, telkari gümüş kolyeler ve Süryani boncuğu almanızı öneririm.

Telkari Mardin yöresine ait bir gümüş işleme sanatıdır. Mardinli ustalar büyük bir incelikle gümüşü şekillendirerek elde ederler.

Eğer yolunuz bir kere Midyat'a düşerse bu ihtişamlı kente özlem duymaya hazır olun. 

Sevgiyle kalın...